Hem, On İkinci ve Yirmi Dördüncü Sözlerde isbat edildiği gibi, nübüvvet, velayete nisbeten derecesi o kadar yüksektir ki, nübüvvetin bir dirhem kadar cilvesi, bir batman kadar velayetin cilvesine müreccahtır. Bu nokta-i nazardan, Hazret-i sıddık-ı Ekber (r.a.) ve Faruk-u Âzam'ın (r.a.) veraset-i nübüvvet ve tesis-i ahkâm-ı risalet noktasında hisseleri taraf-ı ilâhîden ziyade verildiğine, hilâfetleri zamanlarındaki muvaffakıyetleri Ehl-i Sünnet ve Cemaatçe delil olmuş. Hazret-i Ali'nin (r.a.) kemalât-ı şahsiyesi, o veraset-i nübüvvetten gelen o ziyade hisseyi hükümden iskat edemediği için, Hazret-i Ali (r.a.) Şeyheyn-i Mükerremeynin zaman-ı hilâfetlerinde onlara şeyhülislâm olmuş ve onlara hürmet etmiş. Acaba Hazret-i Ali'yi (r.a.) seven ve hürmet eden ehl-i hak ve sünnet, Hazret-i Ali'nin (r.a.) sevdiği ve ciddî hürmet ettiği Şeyheyni nasıl sevmesin ve hürmet etmesin? Bu hakikati bir misâl ile izah edelim: Meselâ, gayet zengin bir zatın irsiyetinden, evlâtlarının birine yirmi batman gümüş ile dört batman altun veriliyor. Diğerine beşbatman gümüş ile beş batman altun veriliyor. Öbürüne de üç batman gümüş ile beş batman altun verilse, elbette âhirdeki ikisi çendan kemmiyeten az alıyorlar, fakat keyfiyeten ziyade alıyorlar. İşte bu misâl gibi, Şeyheynin veraset-i nübüvvet ve tesis-i ahkâm-ı risaletinde tecelli eden hakikat-i akrebiyet-i ilâhiye altunundan hisselerinin az bir fazlalığı, kemalât-ı şahsiye ve velayet cevherinden neş'et eden kurbiyet-i ilâhiyenin ve kemalât-ı velayetin ve kurbiyetin çoğuna galip gelir. muvazenede bu noktaları nazara almak gerektir. Yoksa, şahsî şecaati ve ilmi ve velayeti noktasında birbiriyle muvazene edilse, hakikatin sureti değişir. Hem Hazret-i Ali'nin (r.a.) zatında temessül eden şahs-ı manevî-i Âl-i Beyt ve o şahsiyet-i maneviyede veraset-i mutlaka cihetiyle tecelli eden hakikat-i Muhammediye (a.s.m.) noktasında muvazene edilmez. Çünkü orada Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın sırr-ı azimi var. Amma Şia-yı Hilâfet ise, Ehl-i Sünnet ve Cemaate karşı mahcûbiyetinden başka hiçbir hakları yoktur. Çünkü bunlar Hazret-i Ali'yi (r.a.) fevkalâde sevmek davasında oldukları halde tenkis ediyorlar ve sû-i ahlâkta bulunduğunu onların mezhepleri iktiza ediyor. Çünkü diyorlar ki, "Hazret-i sıddık ile Hazret-i Ömer (r.a.) haksız oldukları halde Hazret-i Ali(r.a.) onlara mümaşat etmiş, Şia ıstılahınca Takiyye* etmiş, yani, onlardan korkmuş, riyakârlık etmiş." Acaba böyle kahraman-ı İslâm ve "Esedullah" ünvanını kazanan ve sıddıkların kumandanı ve rehberi olan
|
-Said Nursi- Lem'alar kitabının 4. Lem'adan bir kısım. Alevilere, şialara, IŞİD'e, sünnilere çağrı.(Tamamı için Bediüzzaman Lem'alar Kitabı)
4 Temmuz 2014 Cuma
Ey ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat! Ve ey Âl-i Beytin muhabbetini meslek ittihaz eden Aleviler! Çabuk bu manasız ve hakikatsiz, haksız, zararlı olan nizaı aranızdan kaldırınız. Yoksa, şimdiki kuvvetli bir surette hükmeyleyen zındıka cereyanı, birinizi diğeri aleyhinde âlet edip, ezmesinde istimal edecek. Bunu mağlûp ettikten sonra, o âleti de kıracak. Siz ehl-i tevhid olduğunuzdan, uhuvveti ve ittihadı emreden yüzer esaslı rabıta-i kudsiye mâbeyninizde varken, iftirakı iktiza eden cüz'î meseleleri bırakmak elzemdir.
Etiketler:
alevier,
Bediüzzaman,
ışid,
lem'lar,
said nursi,
sünniler,
şialar
Sekizinci Söz, İbrahim (A.S), Said Nursi, Buda, Tolstoy ve Mücahit Bilici-Genç Kral ŞOKO Şok Olur-
31 Mayıs 2014 Cumartesi
Mücahit Bilicimucahitbilici@gmail.com
Kuyudaki adam: Tolstoy, Bediüzzaman ve Buda
1996 yapımı Anna Karenina filmini izleyen bir Bediüzzaman okuyucusu filmin girişini görse hayretler içinde kalır. Çünkü dünyada sadece Bediüzzaman’dan okuduğu bir hikâyenin (Sekizinci Söz’deki temsili hikâyeciğin) sinemadaki hâlini görecektir. Tolstoy’un Anna Karenina romanında olmamasına rağmen, onun İtiraflar’ında yer alan hikâye bu film için başlangıç fragmanı olarak kullanılmıştır. Hikâye arslandan kaçarken bir kuyuya atlayan adamın vaziyetine dairdir:
“İşte bu adam, dereden tepeden aşıp, git gide ta hâli bir sahrâya girdi. Birden müthiş bir sada işitti. Baktı ki, dehşetli bir arslan, meşelikten çıkıp ona hücum ediyor. O da kaçtı, ta altmış arşın derinliğinde susuz bir kuyuya rast geldi. Korkusundan kendini içine attı. Yarısına kadar düşüpelleri bir ağaca rast geldi, yapıştı. Kuyunun duvarında göğermiş olan o ağacın iki kökü var. İki fare, biri beyaz, biri siyah, o iki köke musallat olup kesiyorlar. Yukarıya baktı, gördü ki, arslan, nöbetçi gibi kuyunun başında bekliyor. Aşağıya baktı, gördü ki, dehşetli bir ejderha, içindedir. Başını kaldırmış, otuz arşın yukarıdaki ayağına takarrup etmiş. Ağzı kuyu ağzı gibi geniştir.Kuyunun duvarına baktı, gördü ki, ısırıcı muzır haşarat, etrafını sarmışlar. Ağacın başına baktı, gördü ki, bir incir ağacıdır. Fakat, harika olarak, muhtelif çok ağaçların meyveleri, cevizden nara kadar, başında yemişleri var.
İşte, şu adam, sû-i fehminden, akılsızlığından anlamıyor ki, bu adi bir iş değildir. Bu işler tesadüfî olamaz. Bu acip işler içinde garip esrar var. Ve pek büyük bir işleyici var olduğunu intikal etmedi. Şimdi bunun kalbi ve ruh ve aklı şu elîm vaziyetten gizli feryad u figan ettikleri halde,nefs-i emmâresi, güya bir şey yokmuş gibi tecâhul edip, ruh ve kalbin ağlamasından kulağını kapayıp, kendi kendini aldatarak, bir bahçede bulunuyor gibi, o ağacın meyvelerini yemeye başladı. Halbuki o meyvelerin bir kısmı zehirli ve muzır idi. Bir hadis-i kudsîde Cenâb-ı Hak buyurmuş: ... ‘Kulum Beni nasıl tanırsa, onunla öyle muamele ederim.’ İşte bu bedbaht adam, sûizan ve akılsızlığıyla, gördüğünü adi ve ayn-i hakikat telâkki etti ve öyle de muamele gördü ve görüyor ve görecek. Ne ölüyor ki kurtulsun, ne de yaşıyor; böylece azap çekiyor.” (Bediüzzaman, Sekizinci Söz)
Tolstoy’un anlatımı aşağı yukarı aynıdır. Bir tek incir ağacındaki meyveler yerine kuyuya düşen adamın yediği şey ağaçtaki petekten damlayan baldır. Ölüm gerçeği karşısında hayatın anlamını sorgulatan bu meseli Tolstoy eski bir şark hikâyesi olarak zikreder ve kendi vaziyetini tarif için anlatır.
Peki, nasıl oldu da Said Nursi ve Leo Tolstoy bu hikâyeyi birbirlerinden habersiz kullandılar. Bediüzzaman’ın Sözler’inin sonundaki Fihrist bölümünde bu hikâye “Suhuf-u İbrahim’de aslı bulunan güzel ve parlak bir temsil” olarak tarif edilir. Hıristiyan gelenekte de bulunan bu hikâyeBarlaam ve Josaphat adlı eserde vardır. Barlaam bilge bir zahit, Josaphat ise bir şehzadedir.David M. Lang’in 1966 tarihli kitabına göre kuyudaki adam meselinin de dâhil olduğu Barlaam ve Josaphat isimli bu hikmetli hikâyeler topluluğu, Ortaçağ Avrupa’sına bir Gürcü Hıristiyan kesişin tercümesiyle 11. asırda geçiyor. Aynı eser, 6. veya 7. asırda eski İran üzerinden Pehleviceye tercüme ediliyor ve daha sonra 8. asırda Arapçaya Bilawhar wa Yudasaf adıyla geçiyor. Eserin Gürcü versiyonunda adamı kovalayan arslan yerine fil, kuyu yerine uçurumvardır. Diğer unsurlar tamamen aynıdır.
Kadim Hıristiyanlıktan Bizans ve Roma’ya geçen bu hikâyelerin anlatıcısı ve muhatabı olan Barlaam ve Josaphat Avrupa’da azizleştiriliyor. Hıristiyanlar çok zaman sonra öğreniyorlar ki Barlaam ve Josaphat hikâyesinin aslı Buda’nın öğretilerine dayanıyor. İnsan ruhunun bu dünya tünelindeki yolculuğunu anlatan bu hikâyeyi Buda, kendisini dinlemeye gelen bir genç kral olan Şoko ’ya anlatır. Genç kral Şoko şok olur: “Bu hâldeki bir insan nasıl öyle gafletle meyveleri yer, o balı yalamaya çalışır?” Buda ise der ki “Bu hikâye senin hikâyendir, bütün insanların hikâyesi”. Budistler hala bu hikmetli hikâyeyi okurlar. İşte bu güzel mesel Buda,Bediuzzaman ve Tolstoy’un yollarını kesiştiren kadim bir hakikattir.
Bu metaforik hikâyenin anlam ve yorumunu merak edenler Bediüzzaman’ın Sözler kitabından Sekizinci Söz’e bakabilirler.
Twitter: @mucahitbilici
Etiketler:
buda,
genç kral,
Mücahit Bilici,
said nursi,
sekizinci söz,
şoko şok,
Tolstoy
Soma Faciası - Işığım Söndü - Şerif Erginbay - Madencinin Son Mektubu -
16 Mayıs 2014 Cuma
Ayakları yıkama veya mesh etme hakkında yazılan mealler TARAFLI yazılmıştır. Bu Yıl Yağmurlar Az Yağdı, Abdest Alırken Ayakları Mesh Edelim. Ehl-i Sünnet Alimlerimizin Kütüphanelerinde Neden 12 İmamın Kitapları Yoktur.
22 Nisan 2014 Salı
Dağ Meyvesi Acıda Olsa Devadır.
Suat YILMAZ
ABDEST ALIRKEN ÇORAPLAR ÜZERİNE MESH ETMEK EHL-İ SÜNNETİN DE GÖRÜŞÜDÜR.
ABDESTTE ÇORAPLAR ÜZERİNE MESH ETMEK İMAM-I ŞAFİ, HANEFİ, HANBELİ, MALİK'İN GÖRÜŞÜDÜR. SADECE ŞİA GÖRÜŞÜ DEĞİL.
Bu konuyu irdelerken çıplak ayaklar üzerine mesh etmeğe de atıf yapacağız. Çıplak ayaklar üzerine mesh etmek sadece Şia mezhebine has değildir. Ehl-i Sünnet’in imamları da kısmen bu görüştedir.
Ben burada meselenin fıkhi boyutundan ziyade Siyasi ve felsefi boyutu üzerinde duracağım. Çünkü fıkhi boyutunu toplasan bir cilt kitap çıkar. Aslında bu konu, üzerinde durulacak bir mesele değil, ancak itikadı sarsıcı boyuta geldiği için ehemmiyet arz etmiştir. Bazen bir kelime bir orduyu batırır. Bir kıl gözün üzerine gelir dağı göstermez, ince ince ipler bir araya gelir kopmaz bir halat olur.
Bugün İslam aleminin içinde bulunduğu bu perişaniyetin sebebi %90 olan Kuranın temel meselelerini bırakıp %10 olan teferruat meseleleriyle uğraşmasıdır.
Biz buradan hareketle mezhepler arasındaki derin çatışmaları bir nebze azaltmak niyetindeyiz. İnanan insanlar arasındaki uhuvvet ve muhabbeti tesis etmek, kendimizi saplantılardan, dar görüşlülükten, taassuplardan kurtarmak için…
Bu yazıyı okurken belki, yaw bu herif de yeni bir din mi? İcad ediyor. Diyebilirsiniz, ama demeyin yazının tamamını okuyun yoksa mahcup olabilirsiniz.
Bazı sorularla meseleyi izaha çalışalım.
1- Kuran Meallerinde yanlışlık olabilir mi?
2- 5. Mezhep olabilir mi?
3- Muaviye’nin bu konuyla alakası olabilir mi?
4- Bediüzzaman 12 Şia imamını meth etmiş midir?
5- Hangi Sünni imamları mesh etmeyi caiz görmüşlerdir.
6- Mesh etmek ile ilgili hadisler var mıdır?
7- Bu konuda net hadisler görsem kendi mezhebime uymasam olur mu?
8- Mesh çoraplar üzerine mi? Yoksa çıplak ayak üzerine mi? Yapılmalı.
9- Bildiğimiz siyah meshin olmasına gerek var mı?
10- Ben Hanifiyim ayaklarımı mesh edebilir miyim?
11- Ehl-i Sünnet alimlerimizin kütüphanelerinde 12 imamın kitapları neden yoktur?
12- Ayakları yıkamak ile israf etmiş olur muyuz?
13-Said Nursi’nin bu konuyla alakalı görüşü var mıdır?
Şimdi diyeceksiniz ki; basit bir fıkhi meselenin yukarıdaki sorularla ne alakası olabilir.
El cevap: İşin felsefesini yazıya dökeceğimi baştan söylemiştim.
Kuran bazen basit cüz’i bir olayı anlatır, onunla külli olaylara atıflar yapar.
1. Soruya cevap:
Diyanet Başkanlığının Meali; “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın.” (Maide-6)
Süleyman Ateş’in Meali; “Ey inananlar, namaza dur(mak iste)diğiniz zaman yıkayın: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi; meshedin: başlarınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı.”
Bu iki Meal de yanlış…
Çünkü her iki meal de kendi anlayışlarını ayet diye bize yutturmak istemektedir.
Ali BULAÇ’ın Mealinde ise şöyledir; “Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.)”
Ali BULAÇ yıkayın kelimesini paranteze almış, en azından kendi yorumu olduğunu vurgulamış doğruya bir adım daha yaklaşmış, ancak o da kendi anlayışını meale yansıtmaktan geri durmamış.
Yani şunu demek istiyoruz sen yıkayınız dersen öteki mesh edin der … beriki…
Kuranda olmayan bir şeyi Kurana koymak… İnsan biraz Allah’tan korkar.
Al sana bu da Sia’nın Meali,” Ey inananlar, namaza kalktığınız zaman yıkayın yüzlerinizi ve dirseklerinizle beraber ellerinizi ve başınızın bir kısmını mesh edip ayaklarınızı topuklarınızla beraber.
Doğru Meal şöyledir. “Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar da ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da.”
Yani Allah Kuranda, el ve kollardan bahsederken فَاغَْسِلُ (yıkayınız) kelimesini kullanmış baş için وَامْسَحُوا (mesh ediniz) kelimesini kullanmış ayaklar için ise, sadece “da” atıfını kullanır, yani ayaklarınızı da…
Bu ayete göre ayakların yıkanması yada mesh edilmesi ile ilgili net bir şey zikredilmemiş.
Zaten ayaklar konusunda ihtilafın olması bunun delilidir.
El kol ve baş hakkında ihtilafın olmaması ayette net ifade olmasındandır.
Yine yukarıdaki ayetin(Maide -6)devamında “su bulamadığınız takdirde temiz toprakla teyemmüm edin de toprakla yüzünüzü, ellerinizi mesh edin” Dikkat edilecek olursa Teyemmümde de ayaklar kelimesi kullanılmamış, hatta baş kelimesi de kullanılmamış. Yani mesh edilebilen uzuvlar yazılmamış.(bu da bir yorumdur)
2. Soruya cevap:
5. Mezhep de olabilir 6. Da 7. De… Eskiden mezhepler çoktu, tabileri bittiğinden kalkmıştır. Hem İmam-ı Azam Hz. Bir Şia olan Cafer-i Sadık’tan iki yıl ders aldığını ve “o iki yıl olmasaydı Ebu Hanife helak olmuştu” dediğini biliyoruz.
3. Soruya cevap:
Muaviye’nin saltanat anlayışı, Osmanlı Padişahlarının kardeşlerini katletmelerinden tut, ta Müslümanların Kuranın asıl meselelerinden uzaklaşıp fer’i meselelerle uğraşmalarına kadar müdahalesi olmuştur. Bugün İslam aleminde birçok yanlış itikatlar veya anlayışlar oluşmuş ise bunda Muaviye’nin payı büyüktür.(Essebebu kel fail)
Pek tabiî ki, Muaviye’nin Ehl-i Beyt e olan düşmanlığı “şia’nın ayaklarınızı mesh edin” anlayışını kırmak için de olsa ğarazına –Allah İçin değil- “yıkayın ha yıkayın” demiştir.
Bugün mesh etmeği küfür derecesinde görme saplantımız da yine Muaviye’nin payı vardır.
Said-i Nursi Hz. “Eğer Emeviler karşılarında Ehl-i Beyti görmeselerdi bütün bütün yoldan çıkma ihtimali vardı.” Demiştir. Nitekim Peygamberimiz;”Ey Muaviye bir gün hükümranluk eline geçerse halkına karşı ref’etli ol”(Bu uyarı ref’etli davranmayanlara yapılır) ve “benden sonra hilafet 30 yıldır,sonrası melik-i aduvların eline geçecektir.” (S.N. Mektubat)
Bu mevzuyu burada kısa kesiyorum ayrı bir makale olarak ele alma niyetindeyim..
Zaten okuyucular kıvranmağa başladılar. “Dağ Meyvesi Acı da Olsa devadır.”
Ha benim Şii olduğumu düşünmeyin, ben kendim HANİFİ’yim.
Said-i Nursi Hz. tam tanımayan onun Şia olduğunu sanır. Aceleci davranmayalım.
4. Soruya cevab:
Bediüzzaman 12 imamı çok Medih ve minnetle anar. Hatta ben Bediüzzaman dan İmam Ali’yi okuduğum da gözümde müthiş büyür, şia kaynaklarında okuduğumda Hz. Ali gözümde küçülür. Üstad şu anki Ehl-i Sünnet alimlerinin rağmına 12 imamın eserlerini zamanında okumuş. Örnek: Üstad Cevşenül Kebir için “Zeynel Abidin’den mervi olan”der. Yani üstadımız eğer okumamış olsaydı bugün biz Cevşen’den mahrum kalabilirdik. Demek 12 imamın rivayetlerine de bakmak lazım.
5. Soruya cevab:
İmam-ı Şafi, Hanifi, Malik ve Ahmed ibni Hanbel ile dokuz sahabe ve Ehl-i Sünnet İmamlarımızdan Ebu Hanife Hz. iki talebesi olan İmam Muhammed ve İmam Yusuf, çoraplar üzerine mesh etme taraftarıdır. İmam Ebu Hanife ise son demlerinde hastalanır ayaklarını mesh eder ve “vaktiyle insanları alıkoyduğum işi kendim yaptım” der. Peki Dokuz Sahabe kimdir; Hz. Ali, Ammar, İbni Mesud, Enes İbni Ömer, El-Bera, Bilal, İbni Ebu Evfa, Sehl Bin Sad(r.a) Bunun yanı sıra Tabiinden Ata, Hasanül Basri, Said Bin El Museyyeb, İbni Cübeyr, Ennehai, Essevri, bu görüşü kabul etmişlerdir. Detaylar için,(Dört mezhebe göre fıkıh 1.Cilt Sahife:254-255 Vehbe Zühayli)
Bununla beraber Taberi hazretleri ve Fahreddini Razi de, ümmet bu konuda serbesttir isteyen ayaklarını yıkar isteyen mesh eder.
Ben uzatmayayım diye çok isim vermedim, yoksa daha bir çok Ehl-i Sünnet alimimiz bu görüştedir.
6. Soruya cevap:
Başta Enes Bin Malik “Ben Peygamberimizi çoraplarının üzerine mesh ederken gördüm.” Demiştir. (Tabi mutlaka yıkarken de görmüştür.)
“Resûlullah abdest aldı ve çoraplarının ve ayakkabılarının üzerine meshetti”
(Ebu Dâvud: Tahâret 61, Tirmizi: Tahâret)
Bir ara Resûlullah bizden geride kaldı sonra tekrar kavuştu. Bu sırada namaz vakti girmişti. Bizler de abdest alıyor, ayaklarımıza mesh ediyorduk, (Buhari:İlim 3,30, Vudü 27,29; Müslim:Taharet 25,28; Muvatta: Taharet 5; Ebu Dâvud: Tahâret 46)
Cerir, abdest alıp mestleri üzerine mesh edince, kendisine: “Mest üzerine mesh mi yapıyorsun” diye sormuşlardır. O da: “Evet demiştir, ben Resûlullah’ı gördüm. Bevletti sonra abdest aldı, sıra ayaklarına gelince, yıkamayıp)mestlerinin üzerine meshetti’’ dedi. (Buhari: Salât 25; Müslim: Tahâret 73, (272); Tirmizi: Tahâret 70, (93); Nesâi: Tahâret 96, (1, 81).
Muğire’nin Rivayeti ise; “Resulullah(a.s) abdest aldı çoraplar üzerine de mestler üzerine de mesh etti” Bu rivayeti Kütüb-i Sitte imamlarının bazıları İbni Teymiyye’den tut meşhur belki on kişi rivayet etmiştir.
Ve bunun gibi daha birçok hadis vardır. Bunlar Ehl-i Sünnetin Hadisçileridir.
7. Soruya cevap:
Elinizde gerçekten net bilgiler var ve kalbiniz mutmain ise zaman, yer ve şartlara göre ayaklarınızı mesh edebilirsiniz. Mesela ben bazen ayaklarımı yıkar bazen de mesh ederim.
8. Soruya Cevap:
Mesh çıplak ayak üzerine olabildiği gibi çorap üzerine de yapılabilir. Ancak çorabın kalın olması yani vücudu göstermemesi gerekir, yani mesh esnasında su çoraptan vücuda temas etmemesi lazım. Yani ince çorap olmaz. Cumhurun görüşü ise; çorabın kalın olması, altında ve üstünde kösele olması ayakta durması gerekir. (Bak Zühayli)
9. Soruya Cevap:
Bildiğimiz mesh de olur söylemeğe gerek yok. Kalın çorap mesh mesabesindedir.
10. Soruya Cevap:
Zaten senin mezhep imamların “mesh” edin demiştir. Eski malumat ve anlayışını bir kenara bırak. Sonra İmam-ı Azam demiyor mu;”benim görüşümden daha güçlü bir görüş bulursanız, benim görüşümü terk edin.”
11. Soruya Cevap:
Zaten bu soruyu konunun akışı içerisinde cevapladık.
12. Soruya Cevap:
Valla biraz öyle…. Zaten suyun çoğu ayaklara gidiyor. Türkiye’de düzenli 5 vakit namaz kılanların sayısı %10 dur. Türkiye Nüfusu 80 milyon olsa 8 milyonu 5 vakit namaz kılıyor. Ayak yıkanırsa bir abdestte harcanan su miktarı ortalama 1lt. 8.000.000x1=8.000.000 lt. günde 5 vakit abdest alındığı için; 5x8.000.000=40.000.000 lt. (bir günde harcanan su)=40.000 m3 su eder. O halde suyun kıt olduğu bölgelerde bu görüş uygulanabilir.
Ee… yani ne demek istiyorsun ayaklarımızı mesh mi? Edelim. Evet bir sakıncası yoktur, çünkü başta Resulullah(s.a.v) yapmıştır. Nasıl ki mazeret anında Şafiler Hanifiliğe, Hanifiler Hanbeliye geçebiliyorsa, aynen öylede Caferi Mezhebini de taklit edebilirler. Çünkü o da bir mezheptir. Hem de Hak bir mezhep. 5. Mezhep deyip kestirip atamazsın. Her mezhebin içine sonradan yanlışlar girmiş olabilir. Evinin yakınında bir cami var ve o caminin imamı Caferi ise imamın arkasında elbette namaz kılacaksın. Tabi o Caferi de senin arkanda sana tabi olarak namaz kılma cesaretini göstermelidir.
Ben Caferi’nin arkasında namaz kılmam çünkü onlar secde mahalline taş koyuyorlar, selam vermeden namazdan çıkıyorlar, derseniz çok ayıp etmiş olursunuz. Bir kere selam vererek namazdan çıkmak farz değil, ikincisi onlar taşa tapmıyorlar. İşte teferuuat dediğimiz şeyler bunlar…
13. Soruya Cevap:
Said Nursi “biz en büyük fıkıh olan iman fıkhıyla uğraşıyoruz” der. Ancak Sözler kitabının vesvese bahsinde; “1, 2 Elbette, böyle amelim, bir mezheb-i hakka muvafık gelir. O bana kâfidir.(21.Söz)
Son söz: “Ey ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat! Ve ey Âl-i Beytin muhabbetini meslek ittihaz eden Aleviler! Çabuk bu manasız ve hakikatsiz, haksız, zararlı olan nizaı aranızdan kaldırınız. Yoksa, şimdiki kuvvetli bir surette hükmeyleyen zındıka cereyanı, birinizi diğeri aleyhinde âlet edip, ezmesinde istimal edecek. Bunu mağlûp ettikten sonra, o âleti de kıracak. Siz ehl-i tevhid olduğunuzdan, uhuvveti ve ittihadı emreden yüzer esaslı rabıta-i kudsiye mâbeyninizde varken, iftirakı iktiza eden cüz'î meseleleri bırakmak elzemdir.(S.Nursi Lem’alar)
“Kolaylaştırın güçleştirmeyin, müjdeleyin nefret ettirmeyin”(Hadis)
Suat YILMAZ
ABDEST ALIRKEN ÇORAPLAR ÜZERİNE MESH ETMEK EHL-İ SÜNNETİN DE GÖRÜŞÜDÜR.
ABDESTTE ÇORAPLAR ÜZERİNE MESH ETMEK İMAM-I ŞAFİ, HANEFİ, HANBELİ, MALİK'İN GÖRÜŞÜDÜR. SADECE ŞİA GÖRÜŞÜ DEĞİL.
Bu konuyu irdelerken çıplak ayaklar üzerine mesh etmeğe de atıf yapacağız. Çıplak ayaklar üzerine mesh etmek sadece Şia mezhebine has değildir. Ehl-i Sünnet’in imamları da kısmen bu görüştedir.
Ben burada meselenin fıkhi boyutundan ziyade Siyasi ve felsefi boyutu üzerinde duracağım. Çünkü fıkhi boyutunu toplasan bir cilt kitap çıkar. Aslında bu konu, üzerinde durulacak bir mesele değil, ancak itikadı sarsıcı boyuta geldiği için ehemmiyet arz etmiştir. Bazen bir kelime bir orduyu batırır. Bir kıl gözün üzerine gelir dağı göstermez, ince ince ipler bir araya gelir kopmaz bir halat olur.
Bugün İslam aleminin içinde bulunduğu bu perişaniyetin sebebi %90 olan Kuranın temel meselelerini bırakıp %10 olan teferruat meseleleriyle uğraşmasıdır.
Biz buradan hareketle mezhepler arasındaki derin çatışmaları bir nebze azaltmak niyetindeyiz. İnanan insanlar arasındaki uhuvvet ve muhabbeti tesis etmek, kendimizi saplantılardan, dar görüşlülükten, taassuplardan kurtarmak için…
Bu yazıyı okurken belki, yaw bu herif de yeni bir din mi? İcad ediyor. Diyebilirsiniz, ama demeyin yazının tamamını okuyun yoksa mahcup olabilirsiniz.
Bazı sorularla meseleyi izaha çalışalım.
1- Kuran Meallerinde yanlışlık olabilir mi?
2- 5. Mezhep olabilir mi?
3- Muaviye’nin bu konuyla alakası olabilir mi?
4- Bediüzzaman 12 Şia imamını meth etmiş midir?
5- Hangi Sünni imamları mesh etmeyi caiz görmüşlerdir.
6- Mesh etmek ile ilgili hadisler var mıdır?
7- Bu konuda net hadisler görsem kendi mezhebime uymasam olur mu?
8- Mesh çoraplar üzerine mi? Yoksa çıplak ayak üzerine mi? Yapılmalı.
9- Bildiğimiz siyah meshin olmasına gerek var mı?
10- Ben Hanifiyim ayaklarımı mesh edebilir miyim?
11- Ehl-i Sünnet alimlerimizin kütüphanelerinde 12 imamın kitapları neden yoktur?
12- Ayakları yıkamak ile israf etmiş olur muyuz?
13-Said Nursi’nin bu konuyla alakalı görüşü var mıdır?
Şimdi diyeceksiniz ki; basit bir fıkhi meselenin yukarıdaki sorularla ne alakası olabilir.
El cevap: İşin felsefesini yazıya dökeceğimi baştan söylemiştim.
Kuran bazen basit cüz’i bir olayı anlatır, onunla külli olaylara atıflar yapar.
1. Soruya cevap:
Diyanet Başkanlığının Meali; “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın.” (Maide-6)
Süleyman Ateş’in Meali; “Ey inananlar, namaza dur(mak iste)diğiniz zaman yıkayın: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi; meshedin: başlarınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı.”
Bu iki Meal de yanlış…
Çünkü her iki meal de kendi anlayışlarını ayet diye bize yutturmak istemektedir.
Ali BULAÇ’ın Mealinde ise şöyledir; “Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.)”
Ali BULAÇ yıkayın kelimesini paranteze almış, en azından kendi yorumu olduğunu vurgulamış doğruya bir adım daha yaklaşmış, ancak o da kendi anlayışını meale yansıtmaktan geri durmamış.
Yani şunu demek istiyoruz sen yıkayınız dersen öteki mesh edin der … beriki…
Kuranda olmayan bir şeyi Kurana koymak… İnsan biraz Allah’tan korkar.
Al sana bu da Sia’nın Meali,” Ey inananlar, namaza kalktığınız zaman yıkayın yüzlerinizi ve dirseklerinizle beraber ellerinizi ve başınızın bir kısmını mesh edip ayaklarınızı topuklarınızla beraber.
Doğru Meal şöyledir. “Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar da ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da.”
Yani Allah Kuranda, el ve kollardan bahsederken فَاغَْسِلُ (yıkayınız) kelimesini kullanmış baş için وَامْسَحُوا (mesh ediniz) kelimesini kullanmış ayaklar için ise, sadece “da” atıfını kullanır, yani ayaklarınızı da…
Bu ayete göre ayakların yıkanması yada mesh edilmesi ile ilgili net bir şey zikredilmemiş.
Zaten ayaklar konusunda ihtilafın olması bunun delilidir.
El kol ve baş hakkında ihtilafın olmaması ayette net ifade olmasındandır.
Yine yukarıdaki ayetin(Maide -6)devamında “su bulamadığınız takdirde temiz toprakla teyemmüm edin de toprakla yüzünüzü, ellerinizi mesh edin” Dikkat edilecek olursa Teyemmümde de ayaklar kelimesi kullanılmamış, hatta baş kelimesi de kullanılmamış. Yani mesh edilebilen uzuvlar yazılmamış.(bu da bir yorumdur)
2. Soruya cevap:
5. Mezhep de olabilir 6. Da 7. De… Eskiden mezhepler çoktu, tabileri bittiğinden kalkmıştır. Hem İmam-ı Azam Hz. Bir Şia olan Cafer-i Sadık’tan iki yıl ders aldığını ve “o iki yıl olmasaydı Ebu Hanife helak olmuştu” dediğini biliyoruz.
3. Soruya cevap:
Muaviye’nin saltanat anlayışı, Osmanlı Padişahlarının kardeşlerini katletmelerinden tut, ta Müslümanların Kuranın asıl meselelerinden uzaklaşıp fer’i meselelerle uğraşmalarına kadar müdahalesi olmuştur. Bugün İslam aleminde birçok yanlış itikatlar veya anlayışlar oluşmuş ise bunda Muaviye’nin payı büyüktür.(Essebebu kel fail)
Pek tabiî ki, Muaviye’nin Ehl-i Beyt e olan düşmanlığı “şia’nın ayaklarınızı mesh edin” anlayışını kırmak için de olsa ğarazına –Allah İçin değil- “yıkayın ha yıkayın” demiştir.
Bugün mesh etmeği küfür derecesinde görme saplantımız da yine Muaviye’nin payı vardır.
Said-i Nursi Hz. “Eğer Emeviler karşılarında Ehl-i Beyti görmeselerdi bütün bütün yoldan çıkma ihtimali vardı.” Demiştir. Nitekim Peygamberimiz;”Ey Muaviye bir gün hükümranluk eline geçerse halkına karşı ref’etli ol”(Bu uyarı ref’etli davranmayanlara yapılır) ve “benden sonra hilafet 30 yıldır,sonrası melik-i aduvların eline geçecektir.” (S.N. Mektubat)
Bu mevzuyu burada kısa kesiyorum ayrı bir makale olarak ele alma niyetindeyim..
Zaten okuyucular kıvranmağa başladılar. “Dağ Meyvesi Acı da Olsa devadır.”
Ha benim Şii olduğumu düşünmeyin, ben kendim HANİFİ’yim.
Said-i Nursi Hz. tam tanımayan onun Şia olduğunu sanır. Aceleci davranmayalım.
4. Soruya cevab:
Bediüzzaman 12 imamı çok Medih ve minnetle anar. Hatta ben Bediüzzaman dan İmam Ali’yi okuduğum da gözümde müthiş büyür, şia kaynaklarında okuduğumda Hz. Ali gözümde küçülür. Üstad şu anki Ehl-i Sünnet alimlerinin rağmına 12 imamın eserlerini zamanında okumuş. Örnek: Üstad Cevşenül Kebir için “Zeynel Abidin’den mervi olan”der. Yani üstadımız eğer okumamış olsaydı bugün biz Cevşen’den mahrum kalabilirdik. Demek 12 imamın rivayetlerine de bakmak lazım.
5. Soruya cevab:
İmam-ı Şafi, Hanifi, Malik ve Ahmed ibni Hanbel ile dokuz sahabe ve Ehl-i Sünnet İmamlarımızdan Ebu Hanife Hz. iki talebesi olan İmam Muhammed ve İmam Yusuf, çoraplar üzerine mesh etme taraftarıdır. İmam Ebu Hanife ise son demlerinde hastalanır ayaklarını mesh eder ve “vaktiyle insanları alıkoyduğum işi kendim yaptım” der. Peki Dokuz Sahabe kimdir; Hz. Ali, Ammar, İbni Mesud, Enes İbni Ömer, El-Bera, Bilal, İbni Ebu Evfa, Sehl Bin Sad(r.a) Bunun yanı sıra Tabiinden Ata, Hasanül Basri, Said Bin El Museyyeb, İbni Cübeyr, Ennehai, Essevri, bu görüşü kabul etmişlerdir. Detaylar için,(Dört mezhebe göre fıkıh 1.Cilt Sahife:254-255 Vehbe Zühayli)
Bununla beraber Taberi hazretleri ve Fahreddini Razi de, ümmet bu konuda serbesttir isteyen ayaklarını yıkar isteyen mesh eder.
Ben uzatmayayım diye çok isim vermedim, yoksa daha bir çok Ehl-i Sünnet alimimiz bu görüştedir.
6. Soruya cevap:
Başta Enes Bin Malik “Ben Peygamberimizi çoraplarının üzerine mesh ederken gördüm.” Demiştir. (Tabi mutlaka yıkarken de görmüştür.)
“Resûlullah abdest aldı ve çoraplarının ve ayakkabılarının üzerine meshetti”
(Ebu Dâvud: Tahâret 61, Tirmizi: Tahâret)
Bir ara Resûlullah bizden geride kaldı sonra tekrar kavuştu. Bu sırada namaz vakti girmişti. Bizler de abdest alıyor, ayaklarımıza mesh ediyorduk, (Buhari:İlim 3,30, Vudü 27,29; Müslim:Taharet 25,28; Muvatta: Taharet 5; Ebu Dâvud: Tahâret 46)
Cerir, abdest alıp mestleri üzerine mesh edince, kendisine: “Mest üzerine mesh mi yapıyorsun” diye sormuşlardır. O da: “Evet demiştir, ben Resûlullah’ı gördüm. Bevletti sonra abdest aldı, sıra ayaklarına gelince, yıkamayıp)mestlerinin üzerine meshetti’’ dedi. (Buhari: Salât 25; Müslim: Tahâret 73, (272); Tirmizi: Tahâret 70, (93); Nesâi: Tahâret 96, (1, 81).
Muğire’nin Rivayeti ise; “Resulullah(a.s) abdest aldı çoraplar üzerine de mestler üzerine de mesh etti” Bu rivayeti Kütüb-i Sitte imamlarının bazıları İbni Teymiyye’den tut meşhur belki on kişi rivayet etmiştir.
Ve bunun gibi daha birçok hadis vardır. Bunlar Ehl-i Sünnetin Hadisçileridir.
7. Soruya cevap:
Elinizde gerçekten net bilgiler var ve kalbiniz mutmain ise zaman, yer ve şartlara göre ayaklarınızı mesh edebilirsiniz. Mesela ben bazen ayaklarımı yıkar bazen de mesh ederim.
8. Soruya Cevap:
Mesh çıplak ayak üzerine olabildiği gibi çorap üzerine de yapılabilir. Ancak çorabın kalın olması yani vücudu göstermemesi gerekir, yani mesh esnasında su çoraptan vücuda temas etmemesi lazım. Yani ince çorap olmaz. Cumhurun görüşü ise; çorabın kalın olması, altında ve üstünde kösele olması ayakta durması gerekir. (Bak Zühayli)
9. Soruya Cevap:
Bildiğimiz mesh de olur söylemeğe gerek yok. Kalın çorap mesh mesabesindedir.
10. Soruya Cevap:
Zaten senin mezhep imamların “mesh” edin demiştir. Eski malumat ve anlayışını bir kenara bırak. Sonra İmam-ı Azam demiyor mu;”benim görüşümden daha güçlü bir görüş bulursanız, benim görüşümü terk edin.”
11. Soruya Cevap:
Zaten bu soruyu konunun akışı içerisinde cevapladık.
12. Soruya Cevap:
Valla biraz öyle…. Zaten suyun çoğu ayaklara gidiyor. Türkiye’de düzenli 5 vakit namaz kılanların sayısı %10 dur. Türkiye Nüfusu 80 milyon olsa 8 milyonu 5 vakit namaz kılıyor. Ayak yıkanırsa bir abdestte harcanan su miktarı ortalama 1lt. 8.000.000x1=8.000.000 lt. günde 5 vakit abdest alındığı için; 5x8.000.000=40.000.000 lt. (bir günde harcanan su)=40.000 m3 su eder. O halde suyun kıt olduğu bölgelerde bu görüş uygulanabilir.
Ee… yani ne demek istiyorsun ayaklarımızı mesh mi? Edelim. Evet bir sakıncası yoktur, çünkü başta Resulullah(s.a.v) yapmıştır. Nasıl ki mazeret anında Şafiler Hanifiliğe, Hanifiler Hanbeliye geçebiliyorsa, aynen öylede Caferi Mezhebini de taklit edebilirler. Çünkü o da bir mezheptir. Hem de Hak bir mezhep. 5. Mezhep deyip kestirip atamazsın. Her mezhebin içine sonradan yanlışlar girmiş olabilir. Evinin yakınında bir cami var ve o caminin imamı Caferi ise imamın arkasında elbette namaz kılacaksın. Tabi o Caferi de senin arkanda sana tabi olarak namaz kılma cesaretini göstermelidir.
Ben Caferi’nin arkasında namaz kılmam çünkü onlar secde mahalline taş koyuyorlar, selam vermeden namazdan çıkıyorlar, derseniz çok ayıp etmiş olursunuz. Bir kere selam vererek namazdan çıkmak farz değil, ikincisi onlar taşa tapmıyorlar. İşte teferuuat dediğimiz şeyler bunlar…
13. Soruya Cevap:
Said Nursi “biz en büyük fıkıh olan iman fıkhıyla uğraşıyoruz” der. Ancak Sözler kitabının vesvese bahsinde; “1, 2 Elbette, böyle amelim, bir mezheb-i hakka muvafık gelir. O bana kâfidir.(21.Söz)
Son söz: “Ey ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat! Ve ey Âl-i Beytin muhabbetini meslek ittihaz eden Aleviler! Çabuk bu manasız ve hakikatsiz, haksız, zararlı olan nizaı aranızdan kaldırınız. Yoksa, şimdiki kuvvetli bir surette hükmeyleyen zındıka cereyanı, birinizi diğeri aleyhinde âlet edip, ezmesinde istimal edecek. Bunu mağlûp ettikten sonra, o âleti de kıracak. Siz ehl-i tevhid olduğunuzdan, uhuvveti ve ittihadı emreden yüzer esaslı rabıta-i kudsiye mâbeyninizde varken, iftirakı iktiza eden cüz'î meseleleri bırakmak elzemdir.(S.Nursi Lem’alar)
“Kolaylaştırın güçleştirmeyin, müjdeleyin nefret ettirmeyin”(Hadis)
Etiketler:
12 imam,
ABDEST,
ayakları mesh etmek,
ayakları yıkama,
Ehl-i Sünnet,
mealler,
şialar,
taraf
چرا اهل سنت محققان در کتابخانه کتاب های ما از امام 12th هیچ.MESH وضو ON هنگامی که شما نیاز SOCKS نظر از چهار فرقه است.امسال باران هنگام خرید وضو بودند کم چربی، پا مش Edelim.
20 Nisan 2014 Pazar
اولسن میوه کوه دوا صدمه دیده بود.
Suat ییلماز
MESH وضو ON هنگامی که شما نیاز SOCKS نظر از چهار فرقه است .
با در نظر گرفتن این موضوع نیز با اشاره به مش در پاهای برهنه را انجام خواهد داد . به مش در پاهای برهنه است فقط به فرقه شیعه عجیب و غریب نیست. ائمه اهل سنت است تا حدی به این نظر .
من بدین وسیله صدور نه به اندازه فقه را در ابعاد سیاسی و فلسفی تمرکز می کنند. از آنجا که از اندازه از کتاب فقه toplasan حذف پوست . در واقع، این موضوع یک موضوع مورد بحث نیست، بلکه به این دلیل از اهمیت عرضه به ایمان آمد شده است متناوب اندازه . گاهی اوقات یک کلمه به یک ارتش غرق . ایجاد درآمد در کوه می کند چشم را نشان نمی دهد ، طناب طناب نازک را با هم جدانشدنی است.
امروز اسلامی دلیل perişaniyet جهان برای این است که در 90 ٪ تا 10٪ در قرآن یافت ترک مسائل اساسی این است برخورد با مسائل پیچیده .
با شروع از یک درگیری عمیق بین فرقه های ما از بین بردن برخی از قصد . برای ایجاد برادری و محبت بین افرادی که به خود باور ، وسواس ، از تنگ نظری ، تعصب، برای بهبود یافتن از ...
در حالی که خواندن این مقاله ، شاید این پسر انحراف دین جدید ؟ آیا اختراع . شما ممکن است بگویید ، اما نمی گویم شما می توانید خجالت اگر شما کل مقاله را بخوانید .
بیایید سعی به توضیح این موضوع را با برخی از سوالات .
1 - ترجمه از قرآن ممکن است نادرست باشد ؟
مه 2-5 بود فرقه ای ؟
3 - معاویه برای انجام با موضوع باشد؟
4 - Bediuzzaman 12 امامان شیعه آیا روش ؟
5 - کدام امام جمعه اهل سنت مجاز به مش بودند.
6 - آیا حدیث مربوط به شبکه وجود دارد؟
7 - چه حدیث در مورد این موضوع ، و پس از آن من به فرقه خود من پیروی نمی کنند، شما چطور؟
8 - مش جوراب در ؟ و یا بر روی پاهای برهنه ؟ باید انجام شود.
9 - ما مش سیاه و سفید دانم آیا باید باشد؟
10 - من می توانم Hanifiy مقدس پای من ؟
11 - 12 امامان از دانشمندان اهل سنت از کتاب در کتابخانه ما اختصاص ندارد ؟
12 - پا را مجبور به شستن زباله های ما ؟
نظر 13 سعید ▪ نرسی است این مربوط به موضوع وجود دارد؟
حالا شما می گویند؛ ماده ساده از فقه می تواند هر چیزی برای انجام با سوالات فوق .
پاسخ این است : فلسفه کار را از همان ابتدا من اماده چاپ کردن است.
گاهی اوقات به سادگی جزء قرآن توصیف یک رویداد، آن را می سازد اشاره به رویداد کپک پودری .
پاسخ سوال 1 :
وعده غذایی از ریاست امور مذهبی . " ای اهل ایمان ! هنگامی که شما از خواب بیدار به دست دعا به صورت آرنج، سر مسح ، پاهای خود را تا پاشنه پا بشویید. " ( آل میده - 6 )
وعده غذایی از سلیمان ATES . " ای کسانی که ایمان ، ایستاده در نماز ( می خواهم به ) هنگامی که شما شستن دیگر : چهره شما و دستان خود را تا آرنج . به یاد داشته باشید مش : سر خود را و پاهای خود را تا پاشنه پا "
این دو غذا اشتباه است ...
از آنجا که هر دو درک خود را از وعده غذایی آیهاو می خواهد ما را به فرو برد.
آلیس در Bulaç'ın غذا به شرح زیر است . " ای کسانی که ایمان ، هنگامی که شما تا به دعا چهره شما و دستان خود را تا آرنج بشویید ، و به شما سر خود توری تا زمانی که هر دو پا در کفش پاشنه بلند ( yıkayın. ) "
علی BULAÇ گرفته شده برای شستن واژگان در پرانتز ، تاکید کرده اند که تفسیر آنها از حداقل یک گام به سمت راست نزدیک تر است، اما او متوقف نشد به تأمل در وعده غذایی درک خود را .
بنابراین ما می خواهم بگویم به شرح زیر است زمانی که شما البته با آب پاک ... از دیگران می گویند که مش ما ...
قرار دادن در چیزی است که در قرآن قرآن نیست ... مردم کمی از خدا می ترسم .
به این معنی که شما با سیان دریافت کنید، " ای کسانی که ایمان ، هنگامی که شما تا به نماز، با آرنج خود را با هم بشویید چهره خود را و دستها و سر خود را که آیا بخش مقدس پاهای خود را همراه با پاشنه خود را .
کنجاله صحیح به شرح زیر است . " ای کسانی که ایمان ، زمانی که شما به صورت تا نماز خود را ، دست های خود را بشویید تا آرنج ، پاشنه، و هر دو سر خود را تا پای خود را به خوبی مش نیست. "
بنابراین قرآن ، خدا را از دست و پا صحبت می کند فاغسل ( شستشو ) کلمه سر وامسحوا ( لطفا مش ) کلمه ای را برای پا استفاده می شود ، تنها " در اشاره به" استفاده استفاده کرده اند ، به طوری که پاهای خود را...
با توجه به این آیه شستن پا و یا مش به مورد چیزی ذکر نشده است روشن باشد.
در حال حاضر با پای پیاده شواهدی از آن جنگ است که .
فقدان دست و بازو و سر اختلاف مورد اشاره در این آیه است، زیرا خالص.
باز هم، آیه فوق ( سوره -6 ) بیشتر " در آب ، مگر اینکه شما در پیدا کردن زمین پاک تیمم ما به خوبی در چهره خود دارد، دست مش ما " توجه نخواهد داشت Teyemmü در کلمات پای من استفاده می شود، حتی کلمه حرکت صعودی نیز استفاده می شود . بنابراین مش را می توان اندام نوشته شده است. ( این یک نظر است )
پاسخ سوال 2 :
فرقه نیز ممکن است دا 5 6 7 د ... هنگامی که من تا به حال بسیاری از فرقه ، البته ، چرا که کمی اکنون منسوخ شده است . هر دو حضرت امام اعظم . شیعه جعفر صادق دوره دو ساله و " آن را برای دو سال نبود خنثی شد ابوحنیفه می گویند ، " ما می دانیم .
پاسخ سوال 3 :
درک از زمان حکومت معاویه ، خطر سلطان عثمانی ، نگه داشتن در کشتار برادران خود ، ته FER به دور از مسئله واقعی مسلمانان در قرآن تا از مداخله شده است برخورد با این مسئله است. امروز بسیاری از باورهای غلط در جهان اسلام ، یا بینش رخ داده است که سهم بزرگی در این Muaviye'nin . ( Essebeb مجرم طاس )
، " شستشو شستشو در هکتار ،" او گفت پس از دوره ، خصومت به Muaviye'nin اهل بیت " سیان گرفتن پای خود را مش " روش برای شکستن اگر چه نه برای خدا به کینه .
امروز وسواس ما دیده می شود در درجه توهین به مش دوباره سهم خود را از معاویه .
گفت: من ▪ نرسی هرتز . "شما نمی تواند که بنی امیه علیه اهل بیت ببینید که آیا آنها احتمال تمام راه بود. " او گفت. در واقع، پیامبر ما ، " O معاویه دست روز hükümranluk در برابر ref'etl مردم عبور است " ( این ref'etl هشدار از کسانی که انجام می شود ) و " پس از من خلافت را به مدت 30 سال پس از ملک من به دست اراده aMasonry . " ( SN نامه )
من قطع کوتاه این مطلب در اینجا من قصد دارم به آن را به عنوان یک مقاله جداگانه ..
آنها در حال حاضر شروع به نشان دادن خوانندگان به پیچ وتاب خوردن . "میوه کوهدرمانی برای درد این است . "
در هکتار من فکر می کنم من شیعه بود ، من خودم hanifi'y .
گفت: من ▪ نرسی هرتز . شیعه فکر می کند او کاملا آگاه است. بیایید نه عجولانه .
پاسخ به سوال 4 :
12 امام Bediuzzaman بسیار Mediha و خوشبختانه اصلی است. من حتی از امام علی به عنوان خوانده ام از Bediuzzaman نیز فوق العاده رشد در چشم من، وقتی که من در هرتز منابع فلاسک به عنوان خوانده شده . آلیس کوچک در چشم من است. استاد از علمای اهل سنت هم rağm در حال حاضر به خواندن آثار از 12 امام . به عنوان مثال: استاد Cevşenül برای کپلر " Zeynel Abidin که mervi " او می گوید. بنابراین استاد ما، اگر شما امروز به عنوان خوانده شده نیست، ما می تواند از Cevşen محروم . بنابراین شما نیاز به در 12 ائمه (ع) نقل شده است.
پاسخ به سوال 5 :
امام شفیع ، حنیف ، مالک و احمد بن حنبل و اهل سنت و نه اصحاب امام ابوحنیفه پیامبر ما . دو دانش آموز و امام ، امام محمد یوسف ، به نفع جوراب ساق بلند در مش نمی باشد . امام ابوحنیفه در آخرین لحظات اگر من مریض و مقدس پا " از کار من خودم مردم که قبلا ربوده شده بود ، " او می گوید. بنابراین نه صحابه چه کسی است؛ هرتز . علی ، عمار بن مسعود ، انس بن عمر آل - Bera ، بلال بن ابی EVF در ، بن سهل غمگین (ره) است که به خوبی این دوره از اجداد، Hasanül بصری ، سعید بن Museyyeb ابن JubayrEnneha ،Essevr این نظر موافقت کردند. برای جزئیات، ( چهار فرقه است Tab Vol.1 :254 -255 با توجه به فقه از Zuhayli Wahba )
با این حال، حضرت طبری و Fahreddîn رازی در امت در این زمینه مش رایگان قصد من می خواهم برای شستن پای خود است .
من نام او پر حرف نیست و یا خیلی بیشتر از ما اهل سنت که افکار است .
پاسخ سوال 6 :
در انس بن مالک " من تو را دیدم پیامبر ما ، در حالی که جوراب ساق بلند مش در " او گفت . ( البته، به انجام تخریب شده است. )
"پیامبر وضو و جوراب و کفش در خلف آنها "
( ابو داوود : Lustration 61 ، Tirmidhi : Lustration )
جستجو پس از رسول خدا پشت سر ما باقی مانده بود ملحق شد . در همین حال، زمان نماز وارد شده بود . ما همچنین در حال بدست گرفتن وضو، پای ما مثل مش بودند ، ( صحیح بخاری : 3،30 علوم ، Vudu 27.29 ، مسلمان : Lustration 25.28 . Muvatta : Lustration 5، ابو داوود : Lustration 46 )
Cerr ، وضو و زمانی که مش در مسحور به او : " آیا شما در ساخت مش در Mester " خواسته شد . او گفت : " بله آن بود، من تو را دیدم رسول خدا. پس از Bevlet از وضو، به عنوان پا وقتی که می آید به ، yıkamayıp ) در بالای مسحور مسح او گفت:'' . ( صحیح بخاری : نماز 25؛ مسلمان : Lustration 73 ، ( 272 ) ، Tirmidhi : Lustration 70 ، ( 93 )؛ نساء : Lustration 96 ، ( 1 ، 81 ) .
فرستنده شایعه است؛ "پیامبر (ص) وضو گرفتن جوراب بر مش در زمان نیز مسحور شد " Kutub ، من Sitte این روایت امام ابن تیمیه شما را از برخی از مشهور شاید ده نفر نقل کرده است.
و به این ترتیب بسیاری از حدیث وجود دارد. این محدثان اهل سنت است.
پاسخ سوال 7 :
واقعا وجود دارد هیچ اطلاعات روشن در دست شما ، و صلح و صفا قلب خود را در صورتی که زمان، مکان و با توجه به شرایط می تواند پا مش . به عنوان مثال، من گاهی اوقات خواهد شستن پای من گاهی مش .
پاسخ به سوال 8 :
مش همچنین می توانید در پاهای برهنه ، جوراب انجام شود ، به عنوان این ممکن است داشته باشد. با این حال، جوراب ضخیم ، به طوری که باید از بدن را نشان می دهد ، به عنوان مثال، مش جوراب زنانه ساقه بلند بدن در آب نباید در تماس است. جوراب بسیار نازک است. اگر نظر جمهوری . داشتن جوراب ضخیم ، ایستاده در بالا و پایین باید چرمی باشد. ( برای Zuhayli نگاه کنید )
سوال 9 پاسخ:
نیازی به گفتن نیست که ما می دانیم آن را به خوبی می مش . مش Mesabe جوراب ضخیم است.
پاسخ به سوال 10 :
در حال حاضر ، امامان مرام و منش خود را " مش " نیز لطفا . ترک کنار دانش و درک های قدیمی. سپس امام اعظم نمی کند، " اگر شما به نظر قوی از نظر من بیشتر، لطفا نگاه من را ترک کنند. "
پاسخ سوال 11 :
در حال حاضر این سوال در این دوره از این موضوع پاسخ داده شده است.
پاسخ سوال 12 :
بایه کمی است .... در حال حاضر بسیاری از آب می رود به پا . در ترکیه، تعداد نماز به طور منظم 5 بار در روز 10٪ است. ترکیه با جمعیت 8،000،000-80،000،000 ، هر چند من دعا می کنم 5 بار در روز. پا وضو گرفتن زمانی که در 1 لیتر از آب مورد استفاده به مقدار متوسط شسته شوند. 8.000.000x1 = 8،000،000 لیتر . گرفته شده 5 بار در روز برای wudu . 5x8.000.000 = 40000000 لیتر . (A روز صرف شده در آب ) = 40،000 M3 از آب . بنابراین این ایده را می توان در مناطقی که آب کمیاب است استفاده شود.
پس ... پس چه چیزی شما مش پای ما ؟ اجازه دهید . بله ، هیچ ذهن وجود دارد ، عمدتا به دلیل پیامبر (SaaS) در ساخته شده است . چگونه به Hanifilig به بهانه فوری شفیع ، حنابله در حال حاضر اگر حنیف ، به طوری که آنها می توانید جعفری فرقه تقلید . از آنجا که آن فرقه است . حقوق و همچنین به عنوان یک فرقه . شما نه تنها می تواند کاهش 5 فرقه گفت . پس از آن به هر فرقه وارد کنید ممکن است اشتباه باشد . یک مسجد در نزدیکی خانه اش وجود دارد و او امام از الجعفری است ، البته در پشت اراده امامدعا . البته، آن را جعفری به شما باید شجاعت به دنبال نماز شما داشته باشد.
من پشت در جعفری دعا نمی کند چرا که آنها در حال قرار دادن سنگ سجده به صحنه ، آنها با سر اشاره کردن بدون نماز، اگر شما می گویند شما بسیار شرم آور است. هنگامی که نماز واجب نیست، رکوع ، و در مرحله دوم آنها سنگ را پرستش کنید شما خارج شوید. در اینجا چیزهایی که ما teferuuat می گویند ...
پاسخ سوال 13 :
گفت ▪ نرسی ، " ما در حال برخورد با بزرگترین کانن ایمان فقه قانون، " او می گوید. با این حال، در سخنان این کتاب از اشتیاق شرط بندی. " 1، 2 ، البته، من چنین اعمال هستم ، یک فرقه من آمده مصلحت سمت راست . این برای من کافی است. ( 21.Söz )
آخرین کلمات : "ای مردم از اهل سنت و جماعت که شایسته ! محبت حرفه ای را برای شما و من اهل تهیه Alevis ! به سرعت و به hakikatsiz این بی معنی ، ناعادلانه، حذف مضر نظارتی آیا هیچیک از شما . در غیر این صورت ، در حال حاضر hükmeyle zındık قوی یک نسخه از پیش نویس، و یکی را در مقابل ابزار دیگر، آیا در کره با استفاده از خواهد شد . هنگامی که شما آن را شکست ، آن را به ابزار شکستن . شما اهل توحید است که شما ، برادری و اتحاد بر اساس شناور پیوند - سفارش اوراق قرضه مقدس mâbeyni خود را ، در حالی که تهمت ضروری به ترک اموری که لازم است بخش cüz'î است . ( S.nurs چشمک می زند )
" ساده ، آیا پیچیده نیست، منادی نفرت نیست " ( حدیث )
Etiketler:
باران هنگام خرید وضو,
بودند کم ، پا مش,
چرا اهل سنت محققان کتاب,
چهار فرقه است.امسال,
ما از امام 12th,
نظر از,
هیچ. وضو
Bediüzzaman Said NURSİ'nin Uhuvvet(Kardeşlik) çağrısı.(3) Bu çağrıya değil sadece Türkiye, bütün İslam alemi kulak vermelidir. -devam edecek-
14 Şubat 2014 Cuma
Etiketler:
Bediüzzaman Said NURSİ,
İslam alemi,
Kardeşlik,
Türkiye,
Uhuvvet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)